Bir Rüyaya Ağıt
Requiem for a Dream
Darren Aronofsky (2000)
Yaşanmayası, ibret alınası bir dünya...
Hayatımızı mahveden, bizi bağlayan esir eden herşey uyuşturucudur, illa da eroin olması gerekmez.
Bağımlılık kavramından nasibini almış anne, oğul, sevgili ve arkadaşın dörtgeninde bireylerin birbirleriyle ilişkileri ve adım adım çöküş hikayesi. Ve akıl almaz bir anlatma biçimi.
Günümüz insanının en büyük düşmanı uyuşturucudur. Aileler yıkan, ülkeleri perişan eden bir illet. Daha ne olduğunu anlamadan insanı esir eden, hayatını söküp alan bir illet. Bir savaşta karşınızda bir düşman bulunur, yoketme güdüsüyle çıkar ve meydanda tüm gücünüzle savaşırsınız. Peki ya düşman kendiniz iseniz ve savaşacağınız yer de bedeniniz olursa? O zaman ne yaparsınız...
Bazı şeylerden vazgeçilemez... Ailemiz, sevdiklerimiz, dostlarımız... Tartışmasız... Peki tüm bunları unutmanıza sevep olacak birşey olursa, sizi esir alıp geri kalan herşeyi, tüm değerleri unutturup sizi paramparça ederse ne yaparsınız. Uçurumdan düşerken kanat çırpabilirsiniz, ama bu uçmanıza yetecekmidir? Bir zamanlar gördüğünüz mutluluk tablosu ya aniden kaybolursa... Görmüş olduklarınız bir düş ise. Ya ayağınız aniden kayıverirse ve düşmeye başlarsanız... Tutunacak birşey olmaksızın... Gerçeklere doğru düşmeye... Kaçınılmaza...
Requiem for a Dream. Bir savaş filmi. Ama bu savaş herhangi biriyle değil, kendinizle, bedeninizle, tutkularınızla. Psikolojik bir savaj. Ve bu savaşı, kendi silahlarıyla oynarsanız kaybedeceksiniz. Ama oynamak zorundasınız.
Somut olarak kısaca: Harry (Jared Leto) bir eroin bağımlısı. İlk sahnede biraz daha mal alabilmek için annesinin televizyonunu çalıp satmaya götürüyor. Annesi Sarah (Ellen Burstyn) ona bağırıyor, ama asla kızmıyor. Çünkü 5 dakika sonra televizyonunu geri satın alabilecektir. Çünkü herşey yoluna girecektir. Olması gereken budur. Harry’nin en iyi arkadaşı Tyrone (Marlon Wayans) ve kızarkadaşı Marion (Jennifer Connelly) Harry'nin yaptıklarına katılan insanlar, ve ortak bir plan kurarlar: Uyuşturucu satarak köşeyi döneceklerdir! Bu sırada, Sarah'a garip bir telefon geliyor ve bir TV yarışmasına katılmaya hak kazandığı söyleniyor. Onun için bu ünlü olma, yalnızlıktan kurtulma, sevdiklerini herkesin önünde tanıtabilme fırsatıdır, çünkü yaşlıdır, kocasını kaybetmiştir ve çok yalnızdır. Ünlü olmak için televizyona çıktığında çok sevdiği kırmızı elbisesini giymelidir. Böylece herkesi etkileyebilecektir. Ama tek bir sorun vardır, kiloları... Ve bunlardan kurtulabilmek için çabalamaya başlar... Ve burada dört kahramanımızın! hikayesi... Başlıyor...
Uyuşturucu, her anlamda bizi kavrayan ve tuttuğu zaman bırakmayan bir illet. En hafifi sigaradan başlayarak tüm bağımlılık maddeleri, içkiler birer uyuşturucu. Aşırı gıda tüketmek de aynı şekilde... Aşırı TV izlemek de... Tutkulara esir olmak da... Çünkü bunlar gözünüzü kapayıp çevrenizi görmenizi engeller. Ve farkına dahi varamadan kaybolursunuz. İncinirsiniz yada incitirsiniz. Başladığınız yere dönmeye çalışırsınız. Ama...
Requiem for a Dream, görmeyi istemediklerinizi, görünce hoşlanmayacağımız şeyleri bir tokat gibi insan yüzüne indiren psikolojik bir yapım. Kimsenin kolay kolay hazmedemeyeceği bir yapım. Dört karakterin yaşadıklarını, 7. sanatı ifade eden sahnelerin beyazperdedeki yansımasını hazmetmemize fırsat tanımadan midemize indirten, ve müziklerini de acı sos olarak sunan bir yapım. Afiyet olsun....
Yaşamımızda mevsimler var ve her ilkbahar belki de yeni bir başlangıca vesile oluyor bir şekilde. Burada bir ilkbahar yok. Çünkü uyuşturucunun şakası yok...
Yapım Notları.........
*Film, Amerika'da Denetleme Kurulu tarafından NC-17 (17 yaşından küçükler izleyemez) ibaresi konuldu ve Aronofsky'den bazı bölümleri kesmesi istendi. Yönetmen, Artisian stüdyosunun da desteklemesiyle filmin etkisini azaltacağı için bunu kabul etmedi! Sonuçta film "Not Rated" ibaresiyle sınıflandırma dışı gösterime girdi.
(Böylece çoğu sinema salonunda oynatılmadı, bu da filmin ticari başarısını çok büyük ölçüde engellendi.)
*Yönetmen Aronofsky, başrol oyuncuları Leto ve Wayans'a bir ay boyunca şeker içeren yiyecek yememelerini ve seks yapmamalarını söyledi. Böylece çok istedikleri birşeye sahip olamamayı hissetmelerini istedi.
"Entertainment Weekly'de yayınlanan habere göre 15 kilo veren Jared Leto, çekimlerden sonra filmin etkisinden kurtulmak için Portekiz'de bir manastıra gitti ve saçlarını kazıttı.
*Jared Leto, Journal World ile yaptığı röportajda filmi izleyen insanların tepkilerini anlatıyor. "Cannes Film Festivali'nde filmin gösteriminde, bir kadın salondan çıktı ve kırmızı halının üzerine kustu. İşin garip olanı filmi çok beğenmişti. Toronto'daki Premiere'den çıkarken Aronofsky ile benim arkamda yürüyen bir adam merdivenlerde bayılarak kendinden geçti."'
*İlk filmi Pi'yi sadece 60.000 dolara çeken Darren Aronofsky, Requiem for a Dream'i ise yine kendi standartları için çok düşük bir fiyat olan 4.5 milyon dolara çekti.
*Filmin uyarlandığı romanın yazarı Hubert Selby "Filmi izlediğimde gözyaşlarımı tutamadım. İzleyenlerinde bu duygumu paylaşacaklarını sanıyorum. Bence bu gezegende yaşamış herkes bu hikayede kendilerinden birşey bulacak." dedi.
*Normal bir filmde 600-700 cut (geçiş) bulunur. Requiem for a Dream'de 2000'den fazla cut bulunmaktadır.
*Pi'de başrolü oynayan Sean Gullette'in burada psikolog rolünde kısa bir rolü var.
*Filmin uyarlandığı romanın yazarı Hubert Selby Jr., filmin sonunda gülen gardiyan olarak kısa süre görünüyor. (Selby bir anlamda kendi yarattığı karakterlere gülüyor.)
*Dikkat edilirse filmde kırmızı renk sadece Sara Goldfarb'ın giysisinde, saçında ve Harry'nin hayalinde kullanılıyor. Aronofsky bunu, rengin etkisini arttırmak için özellikle yaptığını söyledi.
*Aronofsky'nin annesi Charlotte, Sara Goldfarb'ın arkadaşlarından biri olarak, babası Abraham ise metroda gazete okuyan adam olarak kısa süre gözüküyor.